Meme kanseri, deri kanserlerinden sonra kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. İstatistikler, dünyada her sekiz kadından birinin hayatının belirli bir döneminde meme kanserine yakalandığını gösteriyor.

Erken teşhisin yaygınlaşması ile meme kanserinden hastaların beklenen yaşam süreleri uzamaktadır. Bu nedenle hastanın kanser tedavisi sonrasında yaşam kalitesini yükseltmek giderek daha çok önem kazanmaktadır.

Kadınların meme kaybı sonrası yaşantılarını tekrar normalleştirebilmeleri için meme onarımları önemli bir katkıdır. Meme kaybı fiziksel, sosyal ve ruhsal açıdan hastaları olumsuz yönde etkiler. Bu tür organ kaybı, hastaya yaşadığı travmayı hatırlatır, vücut algısını bozar, beğenilmediğini düşünmesine neden olur. Diğer memenin büyük olduğu durumlarda belirgin asimetriler oluşur, bu da vücut dengesini bozarak omurga sorunlarına yol açar.

Dışarıdan kullanılan silikon protezler omuzlarda ve boyunda sorunlara yol açar, terleme ve temas sebebiyle cildi olumsuz etkiler. Özellikle yaz aylarında bu hastalar için kıyafetler sorun olur, mayo giyemeyen birçok hasta deniz tatiline gitmek istemez.

Meme onarımları artık tüm dünyada meme kanseri tedavisinin bir parçası olarak kabul edilmektedir. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tüm meme kanseri hastalarının tedavi sırasında meme onarımı yöntemleri konusunda bilgilendirilmelerini zorunlu kılmıştır. Meme kanseri hastaları bu konuda doktorlarından ayrıntılı bilgi talep etmelidir.

Meme kanseri sonrası meme onarımları hastaların yaşam kalitelerini yükseltmekte, ruhen ve bedenen daha iyi bir hale gelmelerini sağlamaktadır.

Meme onarımı ameliyatlarında anestezi gerekir mi?

Meme dikleştirme ameliyatı genel anestezi altında ve ameliyathane ortamında gerçekleştirilir.

Kanser sonrası hangi hastalara meme onarımları yapılmalıdır?

Tıbbi olarak meme onarımına engel bir durumu olmayan tüm meme kanseri hastalarına meme onarımı işlemleri yapılabilir ve yapılmalıdır. Meme onarımı işleminin kime yapılacağına, zamanlamasına ve yöntemine Genel Cerrah, Onkolog, Plastik Cerrah ve hasta birlikte karar verirler.

Meme onarımı ne zaman yapılır?

Erken evre tümörlerde memenin alınması sırasında onarım işlemine de başlanır. Eğer tümörün evresi ileri ise ve ameliyat sonrası radyoterapi planlanıyorsa onarım işlemi daha sonraya ertelenir. Hastanın kemoterapi ve radyoterapisinin sonlanması beklenir ve sıklıkla bir yıl sonra onarım sürecine başlanır. Eğer ameliyat sonrası radyoterapi alıp almayacağı belli değilse, Mastektomi sırasında göğüs adalesinin altına boş bir doku genişletici yerleştirilir ve şişirme işlemine tedavilerin bitiminden sonra başlanır. Böylelikle hasta fazladan bir ameliyat olmaktan kurtulmuş olur.

Ameliyat öncesinde ve sonrası nelere dikkat etmek gerekir?

Meme onarımı ameliyatından önce her hastanın mamografi/meme USG çektirmesi gerekir. Memeye yapılan işlem öncesinde elde olan radyolojik görüntü, sonraki takipler açısından çok önemlidir. Ameliyatın üzerinden 1 yıl geçtiğinde mamografi/meme USG tekrarlanır.

Meme onarımı ameliyatında da tüm ameliyatlarda olduğu gibi 3 hafta öncesinde aspirini ve sigarayı kesmek gerekir. Son 1 haftada kanı sulandırabilecek ilaçlardan ve benzeri maddelerden uzak durulmalıdır.

Kullanılmaması gerekenler ilaçlar:

Apranaks, Voltaren, Vermidon gibi ağrı kesiciler

(ağrı kesici gerektiğinde Minoset, Novalgin kullanılabilir).

Ginseng, Ginko Biloba, CO-enzim Q gibi maddeler içeren multivitamin hapları,

Yeşil çay, keten tohumu, kiraz sapı, domates çekirdeği gibi bitkisel ürünler ve tüm zayıflama ürünlerinin tüketimi 7 gün önce durdurulmalıdır.

 Meme Onarım Operasyonları ne kadar sürer?

Meme onarımı işlemleri genellikle çok seanslı ameliyatlardır. Sürecin tamamı bir yıla yakın bir süreye yayılır. Bunların arasında büyük ve ağrılı işlem, sıklıkla ilk ameliyattır. Sonraki işlemler daha kısa ve ağrısı azdır.

Protezlerle onarım yapılacaksa ilk ameliyatta doku genişletici konulur ve gerekirse simetri sağlamak için diğer memeye işlem yapılır; ikinci seansta protez konulur ve simetri sağlanır. Kendi dokuları ile yapılacaksa ilk ameliyatta doku taşınır ve duruma göre karşı meme şekillendirilir. İkinci ameliyatta simetri sağlamak amacı ile ufak revizyonlar gerekir.

Tüm yöntemlerde üçüncü ameliyatta meme başı onarımı gerçekleştirilmektedir. Bu oldukça basit bir işlemdir ve genellikle lokal anestezi altında yapılır.

Meme Onarım yöntemleri nelerdir?

Bu yöntemler; protez kullanılarak yapılan onarımlar, hastanın kendi dokuları kullanılarak yapılan onarımlar ve iki yöntemin birlikte kullanıldığı onarımlardır.

Protezlerle meme onarımı:

Meme cildinin tamamının korunduğu deri koruyucu Mastektomi’lerde, meme başının da korunduğu koruyucu amaçla yapılan “Subkütan Mastektomi’lerde doğrudan silikon protezler yerleştirilebilir. Protez göğüs adalesinin altına yerleştirilir. Ancak bu işlem sınırlı sayıda hasta için uygundur.

Mastektomi sırasında deri kaybı da olacaksa göğüs adalesinin altına “Doku Genişletici” (tissue expander) denilen boş bir silikon balon yerleştirilir. Ameliyatın üzerinden yaklaşık 3 hafta geçip dokuların iyileşmesi tamamlandıktan sonra bu silikon balon tuzlu su enjeksiyonları ile şişirilmeye başlanır. Şişirme süreci 2-3 ay sürer. Doku genişletici şiştikçe, üzerindeki göğüs cildi de yavaş yavaş genişler. Bu genişleme, hamilelik sırasında kadınların karnının büyümesine benzer. Şişirme işlemi genellikle hedeflenen meme büyüklüğünün %50 fazlasına ulaşılıncaya kadar devam eder. Daha sonra hasta tekrar ameliyata alınır, doku genişletici çıkarılır ve yerine silikon protez konur.

Kişinin kendi dokuları ile meme onarımı:

Vücudun çeşitli bölgelerinden deri ve deri altı dokularının taşınması ile onarım işlemleri gerçekleştirilir. Dokular altlarındaki adale ve bunu besleyen damarlar ile birlikte taşınırlar. Taşıma işlemi ya adalenin tamamının göğse taşınması ile yapılır, ya da taşınacak doku vücuttan tamamen ayrılır ve damarları mikroskop altında göğüsteki damarlara bağlanır. Bu şekilde taşınan dokulara “Flep” adı verilir. Meme onarımında flepler en çok karından ve sırttan hazırlanır:

TRAM flep: Göbek altında kalan karın dokusu, karın ön duvarındaki adale ile birlikte taşınır.

Latissimus Dorsi flebi: Sırtta yer alan kanat adalesi, üzerindeki cilt ile birlikte koltuk altından göğüs duvarına taşınır.

Bunlar dışında kullanılan başka flepler de olmakla beraber, kullanım alanları sınırlıdır.

Meme başı ve çevresi ne zaman ve nasıl onarılır?

Meme onarımının tüm aşamaları bitip simetri sağlandığına kesin emin olunduğunda meme başı onarımı yapılır. Bu en son işlemdir. Meme başı, genellikle o bölgedeki cilt kendi üzerine dikilerek elde edilen bir kabarıklık şeklinde onarılır. Diğer meme başı büyük ise onun bir parçası da kullanılabilir. Meme başının çevresindeki “Areola” denilen renkli alan ise ya diğer areoladan alınan parça ile ya da bacak iç kısmından alınan deri ile onarılabilir. Ancak en yaygın kullanılan yöntem dövme (tattoo) yaptırmaktır. Diğer areola ile aynı renkte dövme yapılarak simetri sağlamak mümkündür. Son derece pratik olduğu için en çok tercih edilen yöntem dövme yaptırmaktır.

Meme onarımı operasyonlarından sonra neler yaşanır?

Ameliyat bitiminden 3 saat sonra yemek yenip, ayağa kalkılabilir. Hastanın 1 gün hastanede kalması gerekir. Hasta iki gün sonra banyo yapabilir. Üç gün sonra kontrole gelir, ….. gün sonra normal günlük aktivitelerine başlayabilir, araba kullanabilir. İlk 3 hafta yürüyüş dışında spor yapmaması gerekmektedir. Yine ilk 3 hafta sporcu sütyenini gece gündüz takması gerekmektedir. Üçüncü haftadan sonra kol ve göğüs hareketleri dışında tüm spor aktivitelerini yapabilir. Altıncı haftadan sonra her türlü spor aktivitesi serbesttir.

Mastopeksi sonrası ilk 3 hafta memeler normalden daha yukarıda ve dik dururlar, görüntüleri doğal olmaz. Üçüncü haftadan sonra memelerin görünümü normal dönmeye ve memeler normal yerlerine inmeye başlarlar. Memeler tam şekillerini 3. ayda alırlar. Sonraki kontroller özel bir durum olmadıkça 3. hafta, 3. ay, 6. ay ve birinci yılın sonunda yapılır. Ameliyat üzerinden bir yıl geçtiğinde kontrol mamografisi/USG çekilir.

Meme onarımlarında yağ enjeksiyonları kullanılır mı?

Meme onarımlarında yağ enjeksiyonları son zamanlarda çok gündemde olan bir konu. Fazla bir deri kaybı olmayan ve karşı memesi küçük olan hastalarda yağ enjeksiyonu tek başına kullanılabilir. Tek sefer genellikle yeterli olmaz ve birkaç uygulama gerekebilir. Bunun dışında yağ enjeksiyonlarını diğer yöntemleri destekleyici bir işlem olarak sık kullanılır. Beraberinde verilen kök hücreler özellikle radyoterapi sonrası deride oluşan olumsuz etkilerin düzelmesinde büyük katkılar sağlar. Enjeksiyon sonrası deri yumuşar, rengi pembeleşir ve damarlanma görünümü azalır. Meme protezi ile yapılan onarımlarda protezin etrafının yağ enjeksiyonları ile doldurulması memenin daha doğal görünmesini ve daha yumuşak olmasını sağlar.